2017 yılında İstanbul Üniversitesi’nde kurulan Türkiye’nin ilk arttırılmış ve karma gerçeklik laboratuvarı Medikal Hologram Projesi, uygulamaları uzaktan eğitim sistemine entegre ederek eğitimi bir üst aşamaya taşıdı. Hologram hastalar ve öğrenciler, projede 2018 senesinde ilk defa sanal ortamda eğitime başladı.
Öğrenciler, özel olarak tasarlanmış program ile birlikte ilk olarak holografik hastaları muayene ve tedavi ederek tecrübeleniyor. 2017 senesinde sunduğu fikir ile TÜBİTAK ödülünü kazanan İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Mürsel Haspulat sayesinde proje dünya genelinde ilk Türkiye’de uygulanmaya başlandı.
Medikal Hologram Projesi ile Kadavra Uygulaması Tarihe Karışabilir
Uygulamaya ilişkin açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Arş. Gör. Dr. Mürsel Haspulat, “Medikal Hologram Projesi fikir olarak ilk kez 2016 yılında mayalandı. Tıp öğrencilerinin mezun olduktan sonraki anketlerine baktık, yüzde 50-60 oranında kendilerini yetersiz hissettiklerini gördük. Devamında Türkiye’ye ilk gelen arttırılmış gerçeklik gözlüklerinden biriydi bu, ne yapabiliriz diye düşününce kadavraları ve hastaları holografik olarak oluşturalım ve tıp öğrencileri bunların üzerinde deneyim kazansın diye düşündük. Çünkü tıp kontenjanları artıyor, her derse katılamıyor, yetersiz kalıyorlardı. Bu şekilde yapınca hem katman katman hastaları görmeye ve kadavraları birebir deneyimlemeye başladılar. Böylece daha iyi öğrendiklerini gördük. Dünyada ilk kez eğitime Çapa Tıp Fakültesinde almış olduk. Hatta buradaki artırılmış gerçeklik laboratuvarı da Türkiye’de ilk” açıklamalarını yaptı.
Haspulat, uygulama ile birlikte anatomi derslerinde kadavra ihtiyacı bulunmadığı ve holografik modellerle yapılmaya başlandığını belirterek, “Böylece gelecek dönemde kadavralara ihtiyaç duyulmadan öğrenciler eğitimlerini neredeyse gerçekmiş gibi sanal ortamda uygulayabilecek. Gelecekte kesinlikle kadavraya ihtiyacımız kalmayacak diyebiliriz. Çünkü çok detaylı bir şekilde modellediğinizde Medikal Hologram Projesi’ndeki holografik modeller sizin detaylı bir şekilde katman katman, karaciğeri, bağırsakları hepsini dokusuna kadar anlamanızı sağlıyor. Öğrenciler de tekrar tekrar pratiklerini yapabiliyorlar. Bir kadavra laboratuvarını açmak her zaman mümkün olamayabiliyor. İstediğiniz zaman gidip gelemeyebiliyorsunuz ama burada istediğiniz kadar tekrarı hastaneye gelmeye gerek kalmadan uzaktan öğrencilere deneme fırsatı sunuyoruz” dedi.
Haspulat, yeni tip koronavirüs salgınının yaşandığı bu dönemlere projenin daha da önem kazandığını söyleyerek, “Temin edilecek sanal gerçeklik gözlükleriyle öğrenci grupları, evlerinden sanal hastalar ve anatomik modellerle sanal hoca ve asistanların yardımlarıyla eğitim almaya başlayacak” dedi.
Haspulat, uzaktan eğitimlere önemli katkı sağlayacağına dikkat çekerek, “Korona virüs döneminde Medikal Hologram Projesi’nin önemi giderek arttı. Çünkü öğrenciler sizi evden gözlüğü takarak holografik kadavra ve hasta modelleriyle çalışabiliyor. Dolayısıyla eğitimin aksamaması için de çok önemli hale geldi” dedi.
Haspulat, dünyada ameliyatlarda kullanılan tek cerrahi robotunun sahibi olan ABD’li firmanın da dikkatini çektiğini ve kendilerine ulaştığını belirterek, “Geçtiğimiz aylarda Amerika’nın Sağlık Bakanlığı holonens gözlüğünün eğitim dışında ameliyatlarda bile kullanımını onayladı. Siz gözlüğü taktığınızda uzaktan bir doktor size bağlanarak yardımcı olabilecek. Uzaktan tıp sisteminin de ilk adımlarını böyle atmış oluyoruz. Robot kısmında ise cerrahi robot dediğimiz robot, şu an dünyada ameliyatlarda kullanılan tek robot. Bu robotun üreticisi olan firma bize ulaştı. Robotta şu önemli; kişinin robotu nasıl kullanacağını bilmesi gerekiyor. Biz de bu konuda sanal hastalar üzerinde robotun sanal kılavuzunu dizayn etmeye başlayacağız üç ay sonra. Firma San Francisco’dan bize fon ayıracak. Bu da uçtaki bir robot teknolojisinin bizden eğitim platformu rica etmesi açısından çok önemliydi. Bizim için heyecan verici oldu” dedi. Haspulat, İngiltere’den Barts NHS Trust bünyesindeki Royal London Hospital ve Queen Mary Üniversitesiyle de projeye partner olunduğunu sözlerine ekledi.
Medikal Hologram Projesi’nin dünya çapında da dikkatleri üzerine çektiğine vurgu yapan İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Mürsel Haspulat, “Medikal Hologram Projesi açıkçası çok heyecan verici, insanın inanası da gelmiyor. İki ay önce doktoru Roxane Gardner ile video konferans yaptık ve ‘Siz bizden çok ileridesiniz, biz daha bebek adımlarını atıyoruz” dedi. Bu çok gurur vericiydi. Korona virüsteki Türkiye’nin tecrübesini sanal korona hastaları dizayn ederek yine onlara eğitim paketi şeklinde sunacağız. Bunu da gerçekten denemek istiyorlar. Bu tarz gelişmelerin bizim sağlık sistemimizin eğitime dönüştürülerek teknolojiyle birleştirilerek dünyaya buradan yayılması çok gurur verici oluyor” dedi